Bu yeni teknoloji, insan organoidlerinin koronavirüs gibi patojenlere nasıl tepki verdiğini keşfetmeyi kolaylaştırabilir.
Bilim insanları, 3D baskılı sistemlerde küçük miktarda beyin dokusu yetiştirmekte ve küçük bir ölçekte büyümelerini, gelişmelerini izlemelerine izin vermektedir.
Organoidler bir hafta boyunca insan hücrelerinden yetiştirilmiştir. Burada beyin dokusu, motor komutlar, mekansal akıl yürütme ve dil için kullanılan beynin bir kısmı olan neokortekse benzer organize bir yapı ile çevrili bir boşluk geliştirdi.
Bu gelişmeyi mümkün kılan teknoloji, besinlerin bir çipe bağlı küçük tüplerden iletilebileceği “mikroakışkanlar” dır.
Genel yöntemlere kıyasla, bu yeni sistemin birçok avantajı vardır: ticari kültürlerde organik madde yetiştirmek pahalıdır ve kültürler sadece belirli mikroskoplarla uyumludur. Dahası, bilim insanları dokuların büyümesine yardımcı olmak için besin maddelerinin içinden geçmesine izin veremezler.
Bununla birlikte, mikroakışkanlar satın almak pahalıdır ve yapımı zordur. 3D baskıyı bu kadar çekici bir alternatif yapan şey de budur. Doku büyümesini teşvik etmek için önceden ısıtılabilen besinler için görüntüleme kuyuları ve kanallar için ödenekler ile yeni üniteler ucuza yapılabilir.
Biomicrofluidicste teknoloji üzerine bir çalışma yazan bilim insanı Ikram Khan,”Tasarım maliyetlerimiz geleneksel petri kabı veya spin – biyoreaktör bazlı organoid kültür ürünlerinden önemli ölçüde daha düşüktür. Ek olarak, çip damıtılmış su ile yıkanabilir, kurutulabilir ve otoklavlanabilir ve bu nedenle tekrar kullanılabilir. Mikroakışkan cihazımızın sunduğu avantajlardan biri, geleneksel kültürden daha fizyolojik bir doku perfüzyonunu daha yakından taklit eden kültür odasının sürekli perfüzyonuna izin vermesi ve böylece organoid çekirdekteki hücre ölümünü azaltmasıdır.” dedi.
Araştırma, beyinlerin bu yeni, 3D yazdırılmış muhafazalarda, geleneksel olanlara kıyasla bir hafta boyunca hayatta kalma olasılığının çok daha yüksek olduğunu buldu.
Bilim insanları, koronavirüs dahil olmak üzere insan organoidleri ve patojenler arasındaki etkileşimleri yeniden oluşturmak için tamamen kapalı ortamları kullanabildiğinden, bu gelişme çok sayıda pratik uygulamaya sahiptir.
Bilim insanları bu yeni teknolojiyi “terapötiklerin gelişimini hızlandırmak” için kullanabilir ve bu da gerekli ilaçların geliştirilmesini daha ucuz ve daha kolay hale getirebilir.
Yorum ekle